Henüz hiç tanımadığı kentin duvarlarına
Yansıyor çocukluğun gölgesi
Büyürken
Bal köpüğü gözbebekleriyle bakıyor
Ağır başının tarttığı yaşamına
Zamanın nefesini dinliyor tutukluluğu
Duydukça
Nasılda eğiliyor ince boynu
Alnı düşerken yere
Bir martının tedirgin adımlarıyla
Uğranılan
Sevinçli sözlerin uzaktan izlendiği
Kaçıncı köhne mezat
En mavi renginden soyunup puslu bir boşluğa yaslar başını
Derin bir iç çekişle
Köprücük kemiğine yatırır olgun bir şiiri
Ellerinde eriyen kaçıncı yeni gün
Ağırlaşırken koyusuna
Doymak bilmeyen karanlığı emzirir gece
İçlenir
Kan kaybında saklanan yaralar
Ağlar
Korkmadan
Dilsiz meydanlarda
Hiç kimseden utanmadan
Hep kısacık mı kesilir ömrün saçları..
Hızla çalınırken kapıları
...
Semra Arıkan 2010-10-10