20 Kasım 2009 Cuma
AF
-Tanrının henüz yazmadığı günlüğünden
Boş bir sayfa gibi
Gün.
Yaşam sahnesinin
Süslü
Dar koridorlarında
Ruhundaki aynaların oyunu
Yüzüne vuran
Tenor haykırışların bahanesi
Devrilen yeminlerin
Surları
Keskin yol ayrımlarında
Med cezir kararları
Yanlış adreslerden toplandığın
Derin boşluk
Gözlerini yıkadığın
Fırtınanın terli sırtında
Şimşek aydınlığı
Kapıldığın sanrı
Uçurumun baş döndüren
Çekiciliği
Bedenini sorgusuzca bıraktığın
Ve
Artık suskun tanrıların kucağında
Affın elçileri
Sonsuzluğun ölüm uykusunda
17 Kasım 2009 Salı
Sarhoş Saatler
Bahardan kalma son yağmurlar tarıyor
Çiçeklerimin saçlarını
Başı dönen sarhoşluklara
Kanıyorum
Dudağında son damla kızıllığı
Üşümüyor parmaklarım
Uzak denizlerin boyalı oltalarına tutunuyorum
Kırmızı gül yaprakları yol alıyor
Damarlarında
Kalabalıklaşıyorum
Ayık uyanmayacak sokaklarım
Sabaha
Dudağının kıyısında uzanır
Sarışın tebessümler
Örtülü sırlar dökülürken
Ilık bir soluğa
Mahsenlerin sessiz koridorunda
Saklanır
Akşamüstü rüyalarım
Işıltılı bir kadehin
Kıpkırmızı izinde aşk
Kansam
Issız ruhum dağılacak
Semra Arıkan
6 Kasım 2009 Cuma
Zamana Yenik Düşerse Aşk
Bıkıp usanmadan
yelkovanın akrebi sırtlandığı
başına buyruk tavırlı zaman
Sevdayı damıttığım
büyülü masal bahçelerinden koparıp beni
yaşlı, çirkin dünyanın meydanlarına asan
Sevgilinin avuçlarına ektim
titreyen parmaklarımı
Nefesini yüzüme mühürledim
Gece demir atan ay'a bıraktım
ceplerimde kutsanmış aşk satırlarını
O an geldiğinde
Zaman vurursa ruhumun boşluğuna
kayarım yıldız gibi cennet kokulu göğsünden
Kızıl güller dökülür damarlarımdan
Gözlerim kapandığında
kirpiklerim secde eder
Yanağımın kumsalına bıraktığın İzine
Unutma sevgili
Özlemlerimizle tutuşturup
göz yaşlarımızla söndürdüğümüz
Sevdamızı
Semra Arıkan
3 Kasım 2009 Salı
Mağrur Veda
İpek bakışlı günahların
Okyanus derinliğine
Bırakılır kalbi şiirin
Ve şairin gül kaleminde
Kanar kırmızı imgeler
Boy verir
Alnına düşen
Uçsuz bucaksız kederli çizgiler
Görkemli vedaların kavşağına geldiğinde
Ağırlaşır cezası
Gözlerin
Yakarışları yükselir
Dudakları
Mühürlü seslerin
Kayboluşunu izler
Sallanması beklenen elin
Bir sırtın gölgesinde çakılır
Son bakış
Dilinden düşüremediği son kelimenin hecesiyle
Geride bıraktığı anıları
Örter
Mağrur bir sukünetle
Semra Arıkan
Bedel
Düşlerinden yoksul gözbebeklerin
Yanacak
Kabusları gardiyan uykularda
Dudağındaki son gülüşün
Düşecek kaldırımlara
Öfkesi sustalı sözlerin keskinliğinde
Kör bir perde iner şimdi kalbimin
Soğuk odalarına
Göze aldığım o koyu zulüm
Nabzında atacak
Göğsündeki aynalar
Kırılıp
Gül rengi gülüşlerin kanayacak
Hiddetim sızar iliklerime
Islak yeminlerin
Gölgesinde
Aşkın lanetli hesaplaşması
Kentlerin meydanlarında
ateş çiçekleri bitecek
Kor kızıl
Cehennem kuyularında
Aldanmış
Bir sevda çığlığı
Şimdi
Soluksuz iç çekişlerinde ödenecek
Bedel
…..
( İç çekişlerimde boğulacak nefesin )
Semra Arıkan
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)