21 Nisan 2009 Salı
Kızıl Kurşun
Renklerinde sakla gözlerimi
Gölgende soluğumu
Mürekkebimde boğulsun
Dilimin ucundan
Cayıp kaçan sözlerim
Kural bozan
Hırsız
Bir kırmızıda yansın benliğim
Esmer fısıltıların sağırlığı
Örsün ağlarınla
Şehrimin dudaklarını
Boşuna
Gökkuşağını eşeleyen bakışların
Çabası
Şimdi
Kül rengi avuçlarım
Sırtını
Sarıya
Turuncuya
Yaslayan vefalı hüznüm
Suçlu
Kederli siyahlarım
Beyazın mağrur duruşundan
Koparın
Tüm gürültülü kelimeleri
Uçurum derinliğiyle
Örtün üzerimi
Diz çökün
Portakal çiçeği
Renklerin küstüğü yerde
Cehennem tavında dövülsün
Yürek çarpıntılarım
Aşk adına yaktığım
Sırları dökülen mabedimde
Tek bir
Kızıl kurşun sakladım
Semra Arıkan
Nisan 09
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
"Yazar eserleriyle kendi düşünce tasarım gücünün yarattığı şeyi, okuyucunun yalnızca bilgisine sunmakla yetinmez, aynı zamanda okuyucuyu estetik olarak da etkilemek ister. Bundan dolayı, bir sanatsal metnin en önemli niteliğinin, en üst düzeyde örülmüşlük olduğu ortaya çıkar.
Gerçek bir sanat eserinde, her bir renk noktası, her bir ince ayrım, anlamlı ve ifade yüklüdür. 'Sıradan, gündelik' anlatım biçimi, içeriğinden hiçbir şey yitirmeksizin değiştirilebilirken bir sanat eserinin dil dokusunu bozmak, çoğu durumda ona zarar vermektedir." G.Pospelov
Yarattığın doku keyifle izleniyor, zarar görmemesi için dokunamıyorsun :)
Tebrikler
Yorum Gönder