Ne Yazmışım

26 Ocak 2011 Çarşamba

Ömürlük izler


Bakışlarında saklı şimşek parçacıkları
Yarası hırçın bir maviydi

Dizleri yaralı aşkların sıcak kanı sızardı
Kafiyeli parmaklarına

Kabuğuna saklanmış kadınların silik izlerini
Durulardı gövdesinde

Omuzuna yaslanan bulutlar süzülürdü
Mağrur üslubuna

Kanatlarında taşırdı güneş yoksulu mevsimlere
Baharları

Badem dallarını çiçeklemiş kış güneşinin
Altında açsa gözlerini

Çığlığını kopardığı ılık sesinden havalandırsa
Yine müjdeli sözlerini

İçi titrerdi zihninin köşküne gizlediği öznesine
Dökülürdü heybesinden
Kendine çıkamayan kavuşmaların yolları

Cehennemin kurak köşelerinden toplardı
Yüzündeki çocukluğun aynasına düşen
Ateş böceklerini

Sıyrılırdı yalnızlığından cennete girememiş ruhlar
Ve
Dize sonlarında bekler
Aşkı bulmak için ona gidemeyen sır kokulu kadınlar

...

Sem2010ocak23



12 Ocak 2011 Çarşamba

Cennet Günlüğü


Yırtar şeytanın esmer dekoltesini
Alıkoyabilmek için heveslerini


Sürgünlerde tırnaklarını yitiren
Gözbebeklerine kurşundan yağmurlar düşen
Kadın

Gümüş sırmalı sandıklardan çıkardın mı
Suskun çığlıklarını

Gecelerin hoyrat saltanatında
Gizli sevişmelerin mülteci meleği

Hangi ışıltılı sözlerin tutkusu ellerine bulaşan
Keskin bir şiirden damlayan

Mevsimleri çalınmış alın yazısı
Yüzünü çırılçıplak bırakan
Sorgusuz

Karanlığın
Tövbelerini bozduğu ateşlerde
Yanmadı mı bedenin

Bir düşün çeyizini mi hazırlamaktasın
Hangi cennetin eşiğine bırakıyorsun kalbini

Sol omzuna aklar düşen kadın
Kocamış yanılgılarını yolcu mu ediyorsun

Yepyeni bir baharı soluklanırken
Hücrelerin bölünüyor müjdelere

Renkli bir festival kanlı dudağında gülüşlerin

Ve

Bir kıvılcım gibi düşüyor cemre
Uçurtmalar havalanan göğsüne


Semra A.2011 ocak


10 Ocak 2011 Pazartesi

AŞK AYNASI

Ay ın kirpikleri tenine bıraktıkça ışığını
Omurgamdan yükselir nefesim

Tüm kelimeler fısıltılarda mülteci
Derin derin soluklanırken
Rüzgar
Tutkulu dalgalar koklar saçlarımı

Yıldız yüklü gecenin ateşten sessizliğinde
Düşürür ıslak mavi bakışlarını
Bulutlar
Gökyüzü şiirleşir

Dudağına yasladığın gümüş bir süngü dilin
Bağlaçları cümlesine secde eden
Sırlı şiirlerinde
Kıvrak hecelerin

Gövdemin iliklerinde titreyen
Aşk sonesi
Kozasında kelebek sükunetini
Bozar

Kutsal iklimlerin uçurum zamanlarında

Nazlı bir ölüm gibi sokulur
Soluğun
Yüzüm yansır yüzüne


- Cennetin not defterine düştü birkaç hece


Semm aralık2010


5 Ocak 2011 Çarşamba

Yaslı Yanım

Arabesk müsvettelerin kırışık yüzünde
Süslenir kimsesizlikler

Kolları sıvanmış gecenin
Geniş adımları duyulurken

Vurdukça dağılan dalgalara bırakılır
Düşünceden yapılan gemiler

Yaşamı sorgulanacak yine uykuların
Kundaklandığı
sessizlikte

ivmesi yoksullaşmış kalplerde
Deprem korkuları

Anlamını yitirmiş
Uçsuz bucaksız esrarlı bakışlarda
Yüzüstü kalır tüm renkler
Ama
En çok da maviler

Bir yalnızlık mührüdür göğsüne
Sevgili yanılgısında yatırdığın

Gölgeler arkasına bile saklanamayan bir boşluk
Dolar gözlere
Cümleler boğulur boğazındaki düğümde

Ve

Gece vursun diye uykunun boynunu
Tanıksız karanlığa bırakılır son soluk


sem 25ekm2010